TARİHÇE

ÇEŞİTLİ KAYNAKLARDAN KÖYÜMÜZÜN TARİHÇESİ….

Köseler Köyü, Orta Asya’dan önce İran Sınırları içinde kalan Horasan bölgesine, 14. Asır sonlarında Anadolu’ya Erzurum civarlarından girerek, Adana, Toroslar, Konya, Beypazarı Akyazı, Yoğunpelit köyü’nden gelerek bugünkü yerleşim yerini mesken tutmuş daha çok koyun ve keçi sürüleri sahibi Türkmenlerden oluşmaktadır. Bugünkü mevcut hane sayısı 120 adet kadardır. Kışın köyde yaşayan insan sayısı 25 kişi kadar olup, yazın nisan ayından itibaren artmaya başlayarak 300-350 kişiye ulaşmaktadır. Çoğunluğu Ankara’da yaşayan köy halkının toplam nüsfusu 2200 kişi kadardır. Eskiden geçim kaynağı tamamen hayvancılık ve kısmen ormancılık olan köy halkı, Ankara’nın başkent olmasıyla başlayan imar ve inşaat işlerinde çalışmaya başlayarak köy’den kent’e, Ankara’ya göçü başlatmışlardır. Halen nüfusunun çoğunluğu Ankara’da yaşamaktadır. Örf ve adetlerine bağlı muhafazakar yaşam biçimini büyük ölçüde şehir yaşamıyla bağdaştırarak sürdürmektedir. Okuma yazma oranı, 50 yaş üstündeki bayanlarda %80, diğer yaş gruplarında ve erkeklerde %100 oranındadır. Bu durumun nedeni köyde okulun olmayışı, komşu köy okulunun bir dönem için yeni yerleşim yeri olarak düşünülen köy dışında uzak bir yerde yapılmış olmasıdır. Şimdilerde ise tüm gençler yüksek öğrenim yarışındadırlar. Köyün adı, Doğu Türkmenistan dan gelmektedir.

Ankara iline 130 km, Beypazarı ilçesine 30 km, Karaşar a 1 km kadar uzaklıktadır.

Köyün ekonomisi,köyde(1-2 kişi tarafından küçük çapta hayvancılık yapılmasına rağmen) şu an için fazla bir ekonomik bir faaliyet yoktur.

Köyde ilköğretim okulu yoktur, ptt acentesi yoktur.(Karaşar a çok yakın dır 1 km. kadar) sağlık ocağı yoktur. Köye ulaşımı sağlayan yol asfalt olup, köyde elektrik ve telefon vardır. Köyün hem içme suyu şebekesi hem kanalizasyon şebekesi vardır.

Köyün iklimi, karasal iklimi etki alanı içerisindedir.

Karaşar, Köseler, Saray ve Dereli köylerinin küçük yerleşim birimlerinin tarihi ile ilgili olarak “438 Numaralı Muhasebe-i Vilayet-i Anadolu Defteri (937/1530) 1” incelendiğinde altı ailenin Beypazarı’nın doğusunda bulunan Yoğunpelit adlı köyün bulunduğu yerde bir kaynak başına yerleştikleri görülür.

Karaşar, Köseler, Saray ve Dereli köyleri ile Beypazarı’nın öteki köyleri halkının çoğu Türkmen olarak bilinir. Türkmen ve Yörük, konar-göçer Türk aşiretlerine verilen bir addır. Kimi bölgelerde konar-göçer Türk aşiretlerine “Yörük” denir. Karaşar, Köseler, Saray ve Dereli halkı kendini Türkmen olarak tanımlar. Bu tanımlama ile kendilerinin Türk aşiretlerinden olduğu söylenebilir.

Osmanlılar döneminde konar-göçer aşiretler zorunlu iskâna tabi tutuldu. Anadolu’daki konar-göçer aşiretlerin ilk iskânı 1401 yılında yapıldı. Köprülüzade Fazıl Mustafa Paşa’nın Sadrazamlığı döneminde yoğunlaşarak 1870 yıllara kadar devam etti.

Karaşar, Köseler, Saray ve dereli köylerinin yerleştiği Beypazarı, geçmişte Bursa (Hüdavendigar Livası) Sancağına bağlı idi. Osmanlı Devleti 1300 yılında kuruldu. Bu kuruluş Türkmenler ile Alevilerin desteği ile gerçekleşti. 1.Murad Hüdavendigar 1300 yılında ‘Hüdavendigar’ adıyla Osmanlının merkezi durumuna getirdi.

Osmanlılar bir yandan Bursa’nın ticaret, sanayi ve kültürel gelişmesine önem verdi, öte yandan da bu bölgeyi Türkleştirmeye ve İslamlaştırmaya çalıştı.

Bursa ve Bursa’ya bağlı olan kentlerde bulunan konar-göçer aşiretlerinin bir bölümü kendiliğinden yerleşik duruma geldi. Bu aşiretlerin büyük çoğunluğu zorunlu iskânla yerleşik durumuna getirildi. Bu bölgede yerleşik duruma getirilen aşiret ve boylar arasında Köseler de vardı. Bu aşiretler, Türkmen boylarına bağlı oymak ve obalardı.

Prof. Dr. Özer Ergenç, “Kanuni döneminde Ankara sancağında 741 köy, 339 mezra, 113 çiftlik, 21 yaylak ve 466 Yörük cemaatinin (Türkmen topluluğu) bulunduğunu belirtir.

Konar-göçer aşiretler, yerleşik duruma gelince, bağlı oldukları boy, oba, oymak ve cemaat adlarını, yerleştiklere birimlere ad olarak vermişlerdir. Diğer anlatımla, kurulan Türkmen köylerinin adı, oraya yerleşen halkın bağlı oldukları aşiretin, oba ya da oymağın adıdır. Örneğin, Avşar adını taşıyan 86 köy vardır.

ARAŞTIRMA,TEZ,DERGİ

Ankara Üniversitesi DTCF

KÖROĞLU DAĞI GÜNEYİNDE NÜFUS VE YERLEŞME
ÖZELLİKLERİ

47 Responses to TARİHÇE

  1. Seyfettin Ceylan dedi ki:

    Köyün adı: Köseler Köyü. Peki, bu ad nereden geliyor?
    Sözcüğün kök ve ekine bakalım. “Köseler”deki “köse” bir addır. “-ler”de çoğul ekidir. Bu ek, Türkçede kullanıldığı cümlenin amacına göre: “topluluk, aile; abartma; saygı-nezaket; her ve sitem vb.” değişik anlamlara gelir.
    “Köseler” sözcüğündeki “-ler” eki topluluk, aile anlamına gelmektedir.
    Köseler, sözcüğündeki “köse” Türkçe sözlüklerde: bıyığı, sakalı çıkmayan(erkek) için kullanılan sıfat içerikli bir isimdir. Köse sakal, çok seyrek sakallı anlamına gelir.
    “Köse’nin Ali geliyor.” cümlesindeki “köse” sakalı, bıyığı seyrek olan kişiyi veya isimleşmiş olduğundan o kişiyi ifade eder.
    Anadolu’da Köse Köyü, Köseler Köyü ve Köseli Köyü adlarında köyler bulunmaktadır. Anadolu’da “Köse” adında dağlara da rastlanır. Bu tür isimler otuzu bulur.
    Anadolu’nun Etnik Yapısı adlı eserde Ali Tayyar Önder: “Köseli”yi Yörük Türklerinde bir oymak olarak belirtiyor. “Köseli” sözcüğünün “Köseliler”den “Köselere” dönüşme olasılığı “Köseler”in söyleyiş kolaylığından oldukça yüksektir. Bu da “Köse” kabilesinin “Köseli” denilen bir yerden geldiği anlamınını birliğinde çağrıştırır. Büyük olasılıkla köye adını veren de: kökü Köseli’ye dayanan “Köseler” sülalesidir görüşü birinci görüş olarak ileriye sürülebilir.
    Adnan Menderes KAYA’nın hazırladığı “avşarobası.com”da Avşar Boyları Çizelgesinde: Dulkadiroğlu Avşarlarında “Köseli” ve “Köse Davut” obası, Bozulus Avşarlarının Danişment kolunda: “Köseli” ve “Köse Musa” obası, Azerbaycan Avşarlarında: “Köseli” obası olarak, Türkmenistan Avşarı’nda ise “Köseler” obası olarak geçmektedir. Türkmenistan, Horasan bölgesine coğrafi olarak yakın bir bölgedir. Sözlü tarihte atalarımızın Horasan’dan geldiği ifade edilir. Bundan hareketle ikinici görüşü de şöyle aktarabiliriz: Köyün adıyla Türkmenistan Avşarlarının “Köseler Obası” arasında bir ilişki de akla gelmektedir. Kurucu ailenin “Avşar” olduğu kanaatini ileri sürmek yanlış olmaz.
    Yine Mor Ajans’ın Ekim 2000 İstanbul baskılı “Türkmen Boylarının Tarihi ve Etnografyası” adlı eserde Dr. Ağacan Beyoğlu 440. sayfada Köseler Kabilesi için: “Köseler Kabilesinin mensupları, büyüklerinin anlattıklarına göre, mensuplarının köse insanlar olmalarından dolayı bu adı almış değillerdir. Onlara bu isim, tarihin derinliklerinden kalmıştır” demektedir. Yani günümüzde Türkmenistan’da Köseler sülalesi mensupları hala yaşamakta ve Anadodlu’daki gibi boy teşkilatı bozulmamıştır. Yukarıda ileri sürdüğümüz ikinci görüş daha ağırlık kazanmakta.
    Köseler, Köseli,(Köselü) (Köseoğlu, Köselerobası, Köseoğlu, Köselüoğlu): Konar-Göçer Türkman Yörükanı Taifesinden. Bu oymak, aşiret ve cemaat olarak Andolu’nun değişik bölgelerinde iskan edilmiş. Bu yerlerden bazıları: Alaiye, Kars-ı Meraş, Adana, Tarsus, Sis, İçel, Bozok, Hamid, Meraş, Saruhan, Karahisar-ı Şarki, Paşa, Konya, Karaman, Aydın, Ankara, Teke ve Sığla Sancakları, Turgut Kazası(Konya Sancağı), Zülkadriye Kazası(Meraş Eyaleti), Bursa, Mihaliç, Gönen ve Harmancık Kazaları(Hüdavendigar Sancağı) Yüreğir Kazası(Adana Sancağı), Radovişte Kazası(Köstendil Sancağı), Avunya Kazası(Biga Sancağı), Silifke Kazası(İçel Sancağı), Ordu Kazası(Karahisar-ı Şarki Sancağı), Selmanlu Sagir Kazası(Bozok Sancağı), Filibe, Filorine ve Gümilcine Kazaları(Paşa Sancağı), Ermenek Kazası( İçel Sancağı), Balıkesir Kazası(Karasi Sancağı), Sultan Hisarı Kazası(Aydın Sancağı), Manavgat Kazası(Alaiye Sancağı), İncesu Kazası,(Niğde Sancağı), Gördük Kazası(Saruhan Sancağı), İznikmid Kazası(Kocaeli Sancağı), Dağardı Kazası(Kütahya Sancağı), Kemah Kazası(Erzurum Sancağı). Bozulus Türkman Aşiretine tabi olan Köseler Ehalisi, Bozok Sancağı dahilinde Selmanlu-i Sagir Kazasında vaki Zemheri Karyesine iskan olunmuştur. Cevdet Türkay’ın Osmanlı İmparatorluğunda Oymak, Aşiret ve cemaatler adlı eserinde S.465.(20) Köse ile başlayan birçok cemaat adı vardır. Bu eserden Köseler’in önemli bir Türk boyu olduğu anlaşılıyor.
    İyi çalışmalar.Seyfettin Ceylan

  2. Turgut Çakır dedi ki:

    Kayaş Kızılca Köyü’nün Osmanlı Arşivi ile Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü kayıtları ve Sincan İlçesinin hazırladığı bir kitap var eski kayıtlara göre hazırlanmış, bunları inceleyin biraz farklı bilgilere ulaşabilisiniz. Osmanlı Arşivi, Ankara ve İstanbul ikisi de önemli bir de Karaşar’ın Osmanlı Arşivi kayıtları Karaşar derneğinde olması lazım, isteyin belki verirler onları da inceleyin. Mevcut bilgilerinize katkıları olur. Ayrıca Osmanlı Arşivi kayıtlarına göre hazırlanmış, Aşiretler, Cemaatlar ve Boylar isimli kitabı Milli Kütüphanede arayın Köseler Maddesini inceleyin. Yararlı olur.

  3. Turgut Çakır dedi ki:

    Prof. Dr. Özer Ergenç Dil Tarih Coğraya Fakültesi Hocasıdır. Ondan yeterli bilgi alabilirsiniz. Gazi Üniversitesi Tarih bölümünde Balalı bir Prof olacak ismini hatırlayamadım onunla görüşün. Aynı yerde bir bayan olacak, Beypazarı’nın 19.yüzyıldaki tarhini yazıyordu, araştırma görevlisi, onunla da görüşüp hane hane Köseler’e yerleşen aileleri bulabilrsiniz. Bu da yetmez Demetevlerde Nüfus Genel Müdürlüğü var. Oradan da bilgi almanız mümkün. Başka kaynağa ihtiyacınız olursa bana mesaj çekin. (turgutcakir1938@hotmail.com)belki yararım dokunur. Selamlar

  4. Turgut Çakır dedi ki:

    Örneğin; bizim dedemiz Çakır Hüseyin’dir.Çakır Hüseyin, Sincan’dan Ayaş Gökler Köyü’ne nakil olmuş, oradan Beypazarı Kızılcasöğüt denilen yere yerleşmiş, daha sonra şimdiki yerleşim yerine gelmiş. 1830 yılı olacak ya da 1840 yılı nüfus kayıtları belki Beypazarı Nüfus Müdürlüğü’nde vardır. Buradan da varsa yeterli bilgi almanız mümkün. Beypazarı Bursa kayıtlarında çıkıyor. Onunla ilgili Ankara Devlet Arşivinde geniş ebatlı bir kitap olacak. Görevliler bilir. O kitaptan da yararlanabilirsiniz. Şimdilik bu kadar bilgi yeter mi? İyi geceler.

  5. Turgut Çakır dedi ki:

    Beni merak ettiniz değil mi? Ben İbrahim Çakır (Köyün babası) Onun kardeşiyim. Çil Ali Dayımın oğlu İsmail Bey derneğin başkanı değil mi? Çil maddesi ile Çakır, Köseler , Karaşar maddesine Aşiretler, Cemaatler ve Boylar kitabına bakarsanız, Konya değil, geldiğiz yerin Karaman olduğunu görürsünüz.Atatürk ve annesi Zübeyde Hanım da Karaman’lıdır. KaRAMA’IN kIZILLAR kÖYÜ,ŞİMDİKİ ADI tAŞKALE BELDESİ. ATATÜRK anne tarafından Yunus Emre’nin torunudur. Yeter artık yoruldum. İyi geceler

    • Seyfettin Ceylan dedi ki:

      Turgut Bey, araştırıldıkça kaynağı olan bilgiler ortaya çıkıyor. Ben de Köseler boyunun Karamanlarla ilgili olduğunu düşünüyorum. Çünkü karaman beyliğine yön verenlerin ve ağırlıkta olanların oğuzların avşar boyundan olduğu çeşitli kaynaklarda belirtiliyor. Şu nu da unutmamak gerek: karaman beyliği tek bir oğuz boyundan oluşmuyor. Değişik boylar da var.
      Turgut bey, Köseler Köyü’nün 1 km yakınında Karaşar köyü olduğuda yukarıda belirtilmiş. Bu köyle Köselerin bir akrabalığı, kültür benzerliği var mı? Bunun irdelenmesi gerekiyor. Çünkü Karaşar adı: Kara ve avşar sözcüklerinden gelmiş olmalı, kara Avşar’dan. Karaman Avşarından şeklinde de yorumlanabilir. Amasya ili Gümüşhacıköy ilçesi Köseler Köyü’nün yakınında da Karasar adında bir köy var. Bu köy köselere yakın olmasına ragmen Çorum iline bağlıdır. Bu karasarla Köselerin bağı vardır. Sonuç olarak boylar bir yerden bir yere yerleştirilse de isimler taşınıyor. Ben şunu da merak ediyorum. Köyünüzdeki mevki, yani dağ, tepe, yatır, vadi, bağ, bahçe, yayla … isimleri de önemli. Bu isimlerin de taşındığı görülebilir.

      • Av.Muhammet GÜLOĞLU dedi ki:

        Selamlar.Ben osmaniyeden Av.Muhammet GÜLOĞLU.Biz Ceyhan Köselerdeniz.Buraya da Tarsuz Huzurkent Köselerliden gelmişiz.Oradaki akrabalarımız çok yakın babamın amcaoğulları.Büyüklerimiz Karakoyunlu Yörüklerinden Köseler Aşiretinden olduğumuzu buraya yani Ceyhana Konyadan geldiğimizi orayada erzurumdan geldiğimizi söylerler.Hatta babannem bana çocukken Süleyman şahın sudan geçerken öldüğünü anlatan ağıtı söylerdi ninni gibi uyutmak isterken.
        Bilgi paylaşımında bulunabiliriz.Başarılar dilerim
        0541 279 7114
        muhammetguloglu@hotmail.com

    • hayrettin çakır dedi ki:

      ibrahim çakır bey,
      lütfen benimle irtibat kurarmısınız.ben çakır aşireti ile ilgili araştırmalar yapıyorum.
      cakir.hayrettin@hotmail.com

      teşekkür ve saygılar

  6. kamil ay dedi ki:

    biz 300 sene önce yoğunpelit köyünden bursaya yerleşmişiz yoğunpelit köyünle ilgili tarihsel kaynaklarda bilgisi olan varmı acaba?
    teşekkürler

  7. Turgut Çakır dedi ki:

    Orta Asya’da Baykal Gölü’ne dökülen iki akarsu var. Biri Angara, diğeri Köseler. Ankara ve Köseler adı sanırım buradan geliyor. Atalarımızın geldiği yer burası herhalde. Buradan Karaman İli’ne gelmişler. Karaman’dan da 1530 yılında 25 aile Kayaş Kızılca Köyü’ne yerleşmişler. Daha sonra Sincan yakınlarına yerleşen aile içinde Çakır Hüseyin yani dedemi Demetevler Nüfus Genel Müdürlüğü’nde sorduğumda bilgisayrdan görevli ailemizin kimliğini çıkardı. Yaklaşık 60 kişi. Benim çocuklarımın isimleri bile kayıtlı.
    Baykal Gölü çevresinde yerleşik olan Türklerin giyim kuşamı, türküleri hatta Ankara efelerinin giyim kuşamı aynı olduğu anlaşılıyor. Aman aman çaykuşum türküsü Ayaş, Beypazarı’nda söylenen türkü ile örtüşüyor. Beni aradığınız için teşekkür ederim.
    Not: Kızılca Köyü’ndeki 25 aileden dördünün ismi Hüseyin, Ali, İbrahim, Hasan’dır. Geçmişten günümüze dek gelen bizim ailenin isimleri aynı. Yakın zamanda yalnızca benim ismim değişik. Durgut Türk ismidir. Mahkeme kararıyla Turgut olarak değiştirdim.

  8. Turgut Çakır dedi ki:

    Kızılay’dan Beşevler’e giderken Tandoğan’dan Anıtkabir’e dönen caddenin hemen solundaki binanın (önü ağaçlı) galiba 3.katında Ankaralılar Derneği var. Bu derneğin yayımladığı dergide yukarıda yazdığım bilgileri içeren Doç Dr.yanılmıyorsam İsmi İbrahim Bey’in yazdığı bir makale var. O makalede gerekli bilgiyi bulmanız mümkün. Aklımda kaldığı kadarıyla resimlerde olacak. Teşekkür ederim. İyi geceler

  9. Turgut Çakır dedi ki:

    Kaynaklar:
    Ord.Prof.Zeki Velidi Togan: Umumi Türk Tarihine Giriş
    Prof.Faruk Sümer: Anadolu’da Türk Aşiretleri; Köylerimiz; Oğuzlar-Türkmenler
    M.Tayyib Gökbilgin:Rumeli’de Yörükler, Tatarlar ve Evladı Fatihan
    Ahmet Refik: Anadolu’da Türk Aşiretleri
    Cevdet türkay:Oymak, Aşiret ve Cemaatler
    Prof.Dr M.Fuat Köprülü: Türkeiye tarihi ve Türk Edebiyatı
    Ömer Lütfi Barkan’ın eserleri
    Karaman Tarihi
    Münir Aktepe: XIV.XV.asırlarda Rumeli’nin Türkler Tarafından İskanına Dair
    Kırgızlar Maddesi

  10. mehmet baştürk dedi ki:

    anadolunun şekillenmesinde ortaasyadan gelen müslüman türkmenlerin rolleri büyüktür. doğudan batıya doğru hareket eden türkmenler, geçtikleri bölgelerde ardılalarını bıtakmalarına rağmen, batıya doğru ilerledikleri yerlere de eski adlarını götürmüşlerdir. onun içindir ki anadolunun doğusundan başlayarak, batıya doğru ilerledikçe hatta rumeli içlerine doğru gidildikçe aynı isimde köyler, dağlar, tepeler, yatırlar vs. bulmak mümkündür. bu yer adlarının bağlantısından hareketle o yöre insanının hangi oğuz boyuna mensup olduğu da belirlenebilmektedir.

  11. Tahir dedi ki:

    Arkadaşlar, bende KÖSELER Boyu’ndanım. Konyalıyım. İnanın bizim boy çok ama çok gezmiş, İran’dan tutun da Bulgaristan’a kadar yer görmüşüz. Kendimi kastetmiyorum tüm Köse lakaplı boyu kastediyorum. Ancak Oğuz Han’ın Avşar değil ÇEPNİ Boyuna tabiiyiz. Bunu yanlış bilenler varsa düzeltelim ve bi arkadaşın dediği gibi Şamanizmle İslam’ı harmanlamak gibi bir özelliğimiz yok 🙂 biz İslam’ız.
    Bu konuda derinlemesine araştırma yapan arkadaşlar varsa haberleşelim.

    • ismail özdemir dedi ki:

      İlk cümleniz harika. Son cümlenize gelince… onu biraz açmak lazım: Hangi islam? Köseler’lilerin islamı Kerbela’dan sonra doğuya kaçanlardan öğrendiklerini, halen geleneklerinde şamanizmin o insanın biçimlendirilmesinden önceki haline özgü, doğa’nın kendi kutsallığını ifade eden ve hiçbir zararı da olmayan, dağı, taşı, ağaçları, bitkileri ve yaban hayvanlarını konuşkan kılan artık iyice de azalmış ritüeller içerdiğini düşünüyorum. İslami inancı da tüm mezhep ve tarikatlardan bağımsız Hz. Muhammedin evinin içindeki inancı içerir. İnsan ve doğa bütünleşiktir.

  12. Seyfettin Ceylan dedi ki:

    Derneğinizin 1993 yılında hazırlattığı Dünden Bugüne Köyümüz Köseler kitabını okuyorum. Bir de Tarihten Günümüze Karaşar kitabını da.. Bunlar geçen hafta Ankara’dan geldi. Kitaplar aydınlatıcı. Köselerli Mustafa Aydoğdu hocama ve H. Nedim Şahhüseyinoğlu hocama teşekkür ediyor, saygılarımı sunuyorum. Hocalarım, Köy Enstitülerinin kuruluşu yıl dönümü nedeniyle Çaycuma Eğiti-sen’in daveti üzerine Zonguldak Çaycuma ilçesine geldiler. Köy Enstitüleri hakkında çok güzel bilgiler verdiler. Paneli yöneten Mustafa hocamı tanıtırken Köselerli olduğunu söyledi. Ankara köseler deyince telefonda görüştüğümüz dernek Başkanı İsmail Özdemir aklıma geldi. Panelden sonra Mustafa Hocama sordum, Çok iyi tanıdığını söyledi. derken laf lafı açtı… Köseler ve Karaşar kitabına böyle ulaştık. Tugut Çakır’ın Gülkız Köyde öyküsü de çok güzel Köseler kitabı sayfa 41’de. Emek verenlere teşekkürler. Selamlar.

  13. Nihat YASA dedi ki:

    Osmanlı Devletinde II.Mahmud döneminde asker sayılarını belirlemek için yapılan ilk nüfus sayımında Amasra kazasının bir divan merkezi olan Kurucaşile’de 7 hanenin,Tekkeönü divanında 11 hanenin,Kuma divanında 4 hanenin lakabının “KÖSEOĞLU” olduğu,ayrıca;1530 yılına ait 438 numaralı Muhasebe-i Anadolu Defterinde;Araç’ta,bugünkü adı Doğanyurt olan Hoşalay’da), Sinop’ta, Karabük(Safranbolu’da, Ulus’ta,Viranşehir ve Amasra kazalarında”KÖSE” adlı köylerin bulunduğu görülmektedir.Bazı kaynaklarda “KÖSE” lakaplarının “ÇEPNİ”olduğu ifade edilmektedir.

    • yazılım köseler..söylem kösaaller.. açılım kösehaliller dedi ki:

      nihat bey sizin yazdığınız bu yerleşim birimleriyle akrabalık bağlarımız var ama isimler zamanla kısalarak söylendiğinden dolayı tam anlamını yitirmiş

  14. ahmet türken dedi ki:

    bizim soyumuzda köseoğullarından geliyor büyklerin anlattığına göre aydın ın sökeden çıktığımız konyada biraz konaklayıp sonra şu anki köyümüzün bulunduğu keskin çipideresi köyüne yerleşmisiz buruya geleli tahmini 130-140 seneolduğunu zannediyoruz biz kendimizi yörük olarak biliyoruz yukarıdaki bilgiler için teşekkür ederiz devamını bekleriz.

  15. tahir dedi ki:

    Köseler kesinlikle ÇEPNİ boyundandır,AVŞAR değil. Konuşmak isteyen varsa mail: yafesinoglu@hotmail.com

  16. mustafa aydın dedi ki:

    selamlar bizim köyümüzün adıda köseler köyü ve eskipazar karabük’e bağlıyız köyümüzün adının nerden geldiğini ve tarihimizi malesef kimse bilmiyor

  17. kösehalil dedi ki:

    ben sivastan yazıyorum ve köse halil cemaatinin kastamonu araç ve o havalide bir çok il ve ilçelerde yaygın olduğunu ve aynı sülale olduğunu daha başka çook
    yerlere dağıldığını biliyorum.bilgi alışverişinde bulunmak isteyenlerle kontak kurmak istiyorum

  18. kösehalil dedi ki:

    nihat yasa arkadaşın dediği yerlerdeki köselerle aynı köklerden akrabalıklarımız olduğunu biliyorum.halaçoğlunun aşiretler cemaatler ve oymaklar kitabıda bunu teyit ediyor

  19. fevzi köseoğlu dedi ki:

    köse ve köseoğlu soyadını bilerek alan aileler oğuzların bayat boyundan gelmiştir.Genellikle Konya,Bursa,Denizli,Manisa,Bayburt ve Diyarbakır’da yaşayanların tamamı bir sülaledendir.Oğuzlarda 1. sıra kayı boyu 2. Bayatlardır.

    • İBRAHİM ŞAHİN dedi ki:

      BIZIM LAKAP KOSEOGLU BAYBURTTANIZ YUKARDAKI BILGIYE NERDEN ULASTINIZ

    • yazılım köseler..söylem kösaaller.. açılım kösehaliller dedi ki:

      size katılıyorum fevzi bey araştırmalarımda maraşın bertiz bölgesinin en eski köy adı kösehalil dir.ve bu isim zamanla köselere dönüşmüştür

  20. nebi bozoğlu dedi ki:

    arkadaşlar adım nebi bozoglu mersin tarsus huzurkent köselerli köyünde ikamet etmekteyim ben de tarihimi gelmişimi gecmişimi öğrenmek istiyorum bana yardımcı olursanız sevinirim paylaşımlar icin teşekkürler

  21. ismail özdemir dedi ki:

    Sayın Nebi Bey, sizin köyünüzün Mersin’in yukarısında, Mut’un aşağısında bir yerlerde, birisi yol kenarında, diğeri dere içinde kalmış Aşağı köseler, Yukarı Köseler diye iki ayrı köy var. Bu köylerle ilişkili mi?
    Türkiye’de 31 adet benzer isimli köyümüz var. Önemli bir tanesi de geçmişini unutmuş Kayseri’de var. Tüm Köseler köylülerin benimle iletişim bilgilerini paylaşmalarını ve irtibat kurmalarını umuyorum. Amacım pek çok köseler köy muhtarlarına ilettiğim gibi birlik oluşturmak ve bir gün biraraya gelmemizi sağlamak. Başta derlemelerini ve bilgilerini tüm savlarını doğru kabul ederek yazılı hale dönüştürmesini istediğim ağabeyim Turgut Çakır olmak üzere tüm Köselerli’lere, Köseli’lere vebenzeri isimli köydaşlarıma içten selam, saygı ve sevgilerimi gönderiyorum. Hepiniz şunu bilin ki Yunus’un genleri hepimizdedir.
    Not: 1.Karaşar, Köseler, Saray,Dereli, Doğançalı(zevdeköy), Üreğil, Kabaca,Uruş, Güdül nüfus kayıtları bir dönem Ayaş Sancqağı kütüğüne kayıtlıdır.
    2. TBMM kütüğphanesinde bulunan ve oradan kopyalanıp Köseler Derneğimiz’de asılı harita ve eklerinde Osmanlı mal,nüfus, alınan vergi, hayvan ve tarım ürünleri miktarları bellidir.
    2.Bu sitedeki gidişat şimdilik doğru yoldadır. Ama asıl gerçekleştirilmesi gereken Tüm Köseler veya vbenzer isimli yerleşim yerlerinden çıkmış, okumuş, bürorat, köylü, yönetici,muhtar, bilim insanları, iş insanlarının önce bilgide güç birliği yaparak yapaylık içermeyen anı, masal, destan, rivayet, hikaye, ağıt, deyiş v.b. derlemelerin yapılması, birbirimizle tanışıp bir olmamızdır.
    3.Anlatılagelen Horasan, İrandaki değil, Afganistan içinde kalmış olan bir bölgedir. Mevlana ailesi de bu bölgeden gelmedir.
    4.Özbekistan’da bulunan Semerkand, Buhara, ile Doğu Türkistan, Uygurlar bilgileri çok tanıdık tarihsel bilgiler katar. Özellikle Semerkand’ın 3000 yıllık tarihi ve Dünya’da eşssiz Üniversitesini(bugün sadece müze) görmek bile çok şey öğretir.Yolu düşen mutlaka görmeli.Böylece tüm Türkleri, Türk bilim insanlarını, erdemliklerini anlamak matematiksel olarak anlamak olası hale geliyor.
    İsmail ÖZDEMİR, KÖSELER DERNEĞİ başkanı

  22. ismail özdemir dedi ki:

    Bu yazışmalar çok güzel gidiyor. Hepinize çok teşekkürler. Ancak biraz vakti olan heyacanlı ve aceleci bir sekretarya hizmetini severek yapabilecek mihmandara ihtiyacımız var. Tüm köselerlileri ve ilgilenenleri daha yakın tanımak istiyoru. Bu ağın çok daha büyük loması gerekiyor.
    Ankara’ya yolu düşenden de bir ses, en az bir vakit soframda misafir bekliyorum.
    Cümklenize içten sevgiler..

  23. nebi bozoğlu dedi ki:

    İnşallah bizler mutun köselerli köyünden gelmişiz oraya da konyadan geldiğimizi soylerler emmilerim ama daha cok bilğim yok aslında sizinle telefonla ğörüşmemiz mümkünse daha ğüzel olur biraz derinlere inelim bakalım ne cıkacak 0533.262.7406 hayırlı akşamlar

    • mehmet kösereli dedi ki:

      Biz Karakoyunlu Türkmenlerinin KÖSERELİ oymağıyız.
      Atalarımız 5-6 yy.da Ortaasya Horasan’dan Kayseri Tomarza Bölgesine gelmiştir. 1243 yılına kadar Tomarza’da yaşamışlardır.
      Kösedağ savaşı ve Moğol istilası sonrasında atalarımız İÇEL Göksu vadisine göç etmiştir. Gülnar bölgesine 5.-6. yy.da giden Türkmen boylarına akraba olmaları muhtemel ki 1243 sonrası Gülnar ile irtibata geçip Gülnar komşusu Göksu Vaidisine yerleşmiştir.
      1870’lere kadar bu bölgede yaşayan KÖSEREL oymağı üyesi atalarımız, 1870’ten itibaren yeni yurtlar aramaya başlamışlardır.
      Böylece Erdemli KÖSERELİ, Mersin Civanyaylağı, Mersin KÖSERELİ, Tarsus KÖSERELİ Ceyhan KÖSERELİ ve Toprakkale/ Arslanpınarı ve Toprakkale/ Sayhüyük
      köyleri kurulmuştur.
      Benim atalarım 1870’de Civanyaylağı’na yerleşmiş, 1930’larda da Arslanpınarı sayhüyüğü köylerine göç etmiş, 1949’dan itibaren de bu köylerde yerleşik hayata geçmiştir. Aşağıdaki link benim Kitabımdır.

      http://www.kitapburada.com/istihbarat-hukukuna-giris-p611085.html

    • Bizim atalarımız, Ortaasya’daki kuraklık sonrası (Afganistan-İran) horasana yerleşmiştir. Horasan’daki atalarımız daha uygar yaşam imkanları bulmak adına 5.-6. yüzyılda da Anadolu’ya yol almışlardır. Anadolu’ya gelen atalarımızın bir kısmı 5.-6. yüzyılda doğrudan Batı-Orta Akdeniz’e gidip GÜLNAR’a yerleşmişler. Benim akrabalarımın atası ise yani KÖSERELİ oymağı ise 5.-6. yüzyıldan 1243 Moğol istilasına kadar Kayseri-TOMARZA bölgesinde yerleşik kalmıştır. Moğol istilası sonrası ise tedbiren GÜLNAR’daki akrabalarının yanına gitmek zorunda olduklarından 7 yüzyıldır mukim oldukları TOMARZA’yı terk etmişlerdir. GÜLNAR’a geldiklerinde ise Göksu vadisinin daha yaşamasal imkanlar sunduğunu gördüklerinden buraya yerleşmişlerdir. 1250’lerden itibaren yurt edindikleri bu yerleşim yerine KÖSERELİ adını vermişlerdir. ancak 1865’ten sonra 10 yıl süren kuraklık nedeniyle sosyo-ekonomik yaşamları tehdit altına düşen atalarımın bir kısmı Göksu vadisindeki 7 yüzyıllık KÖSERELİ yurdunu peyderpey terk etmiştir. Erdemli KÖSERELİ 1870’te Mersin-Tarsus’taki Özel isimli ve Huzurkent isimli yerlerdeki KÖSERELİ oymağı üyesi akrabalarım da Civanyaylağı üzerinden buralara gelip yerleşmişlerdir. Bir kısım akrabalarımız da 1875’te Topçu Ali Paşa’nın Osmanlı/ Cebelibereket (Bugünki Osmaniye) Sancağından izin alıp Ceyhan KÖSERELİ köyünü kurmuştur. 1870-1930 yılları arasında Mersin Civanyaylağı ile Osmaniye Süleymandede arasında yurt arayan benim atalarım ise, Tarsus/özle köyü ve huzurkent ile Adana Baklalı, Ceyhan Burhanlı, Osmaniye Toprakkale bölgelerinde yer yurt arayıp durmuşlardır. 1949’da da nihai olarak Osmaniye Toprakkale Arslanpınarı ile sayhüyük köylerine yerleşmişlerdir.

  24. Akgül TAN dedi ki:

    Bende birşeyler paylaşmak istiyorum arkadaşlar. Bizim bu kösereli aşireti Mersin-Mut’a Aydın Söke’den geldiği söylenir. Muhtemelen 1700 yıllarında. Mut’ta hayat larını ikame ettirirken 1850 lerde göksu ırmağı hayvanların su ihtyaçlarını klarşılamaz duruma gelir ve doğuya doğru göç ederler. Çünkü büyük bir kuraklık olmuştur. Önce Erdemlinin kösreli köyüne bir kısmı kalır. Diğerleri devam eder. Mersin civanyaylağı, kocavilayet ve eşemtürkü bölgelerinde kalır. Kalanlar devam eder. Adana baklalı, ceyhan kösereli, Osmaniye aslanbunarına yerleşir. Buradan bir kısmi tekrar mersne geri dönerler. Daha ilerçisi Diyarbakı cüngüşe kadar uzandığı söylenir. 1936 da devlet iskan etmesiyle eşemtürküdekilerin çoğunluğu tarsus aynaza(kösereli) yerleşirler.

  25. Akgül TAN dedi ki:

    Merrsinde asıl oymak Osman Kıya oymağıdır. Çünkü rivayete göre sancağı varmış bu Osman Kıyanın. Üstelik 5000 dönümlükte arazisi varmış şimdiki Yalınayak merkezli yerleşimde. O zaman buranın adı eşemtürkü imiş. 1936 da devlet iskan edince Tarsusun aynaz(kösereli) bölgesine yerleşrirmiş ama bir kısmı kendi yerinde kalmış. Muhtarlıktan düşüncede Yalınayağa bağlanmışlar.

  26. Bizim atalarımız, Ortaasya’daki kuraklık sonrası (Afganistan-İran) horasana yerleşmiştir. Horasan’daki atalarımız daha uygar yaşam imkanları bulmak adına 5.-6. yüzyılda da Anadolu’ya yol almışlardır. Anadolu’ya gelen atalarımızın bir kısmı 5.-6. yüzyılda doğrudan Batı-Orta Akdeniz’e gidip GÜLNAR’a yerleşmişler. Benim akrabalarımın atası ise yani KÖSERELİ oymağı ise 5.-6. yüzyıldan 1243 Moğol istilasına kadar Kayseri-TOMARZA bölgesinde yerleşik kalmıştır. Moğol istilası sonrası ise tedbiren GÜLNAR’daki akrabalarının yanına gitmek zorunda olduklarından 7 yüzyıldır mukim oldukları TOMARZA’yı terk etmişlerdir. GÜLNAR’a geldiklerinde ise Göksu vadisinin daha yaşamasal imkanlar sunduğunu gördüklerinden buraya yerleşmişlerdir. 1250’lerden itibaren yurt edindikleri bu yerleşim yerine KÖSERELİ adını vermişlerdir. ancak 1865’ten sonra 10 yıl süren kuraklık nedeniyle sosyo-ekonomik yaşamları tehdit altına düşen atalarımın bir kısmı Göksu vadisindeki 7 yüzyıllık KÖSERELİ yurdunu peyderpey terk etmiştir. Erdemli KÖSERELİ 1870’te Mersin-Tarsus’taki Özel isimli ve Huzurkent isimli yerlerdeki KÖSERELİ oymağı üyesi akrabalarım da Civanyaylağı üzerinden buralara gelip yerleşmişlerdir. Bir kısım akrabalarımız da 1875’te Topçu Ali Paşa’nın Osmanlı/ Cebelibereket (Bugünki Osmaniye) Sancağından izin alıp Ceyhan KÖSERELİ köyünü kurmuştur. 1870-1930 yılları arasında Mersin Civanyaylağı ile Osmaniye Süleymandede arasında yurt arayan benim atalarım ise, Tarsus/özle köyü ve huzurkent ile Adana Baklalı, Ceyhan Burhanlı, Osmaniye Toprakkale bölgelerinde yer yurt arayıp durmuşlardır. 1949’da da nihai olarak Osmaniye Toprakkale Arslanpınarı ile sayhüyük köylerine yerleşmişlerdir.

  27. İsmail Özdemir dedi ki:

    Sevgili Canlar, Yazdıklarınız kısmen eksik, daha çok doğru.
    1.Orta Asya’dan kuraklık nedeniyle göçmemişlerdir.
    2.Horasan, ilk yerleşim yerleri değil, bir süre yaşanılan yerdir.
    3.Asil kök, Semerkand, Buhara, Çin Uygurlara dayanmaktadır.
    4. Dahası var… Ancak yazışmalar olması çok iyi. Biraz çoğalsın, vakit buldukça ben de yazmaya devam ederim..
    Hepinize içten sevgiler…

  28. Gaziantep-Nizip-Köseler Köyü dedi ki:

    Gaziantep Ili Nizip ilcesi Köseler Köyü de Cepni boyundan gelenlerin kurdugu bir köydür.

  29. kösehalil dedi ki:

    istanbulda soyadında KÖSE kOSELER gibi çeşitli ekler olan KÖSEOGULLARINA mensup olupta başka soyisim kullanan herkesi kapsayan bir dernek kuruldu ve internetten sitesi açıldı..vatsap face ve instagramdan ulaşabilirsiniz.

    • İsmail Özdemir dedi ki:

      Çok güzel bir girişim. Kutlarım. Köselerlilerin bu ülke içinde ayrı sorumlulukları vardır. Çepniler de ndahildir. Adı Türk olan olan her ülkenin sahibidirler. Hele Türkiye için sorumlulukları daha fazladır. Geçmişte zayıf kalmışlardır. Bilimde, eğitimde,sanatta, kültürel etkinliklerde, tarım,sanayi, elektronik, bilişim, yeni teknolojiler ve iş insanı dallarında gelişmiş elaman ve ekiplerimiz olmalıdır. Şakası yok, Dünya yeni düzenlemelere doğru gidiyor,, Bu bilgi ya da fikir yeni değil.. Yeni olan ARTIK bizim kendimize yetmezliğimiz ve yetişmiş insan gücümüzün ileri branşlarda yeterli sayıda olmaması… Bu sorumluluklarda Köselerliler önde olmalıdır.
      Karaman’a, Atatürk’ün köyüne bakın… Karamanlı Mehmet Bey’i araştırın.
      Ayrı yörelerde olunca yerel inanç ve kültürlerimizde çevrelerin etkisiyle halen Anadolu’ya gelişimizin izlerini muhafaza ediyor olsak da yeni farklılar oluşmuş olduğunu gözlemliyorum. Antep, Elazığ, Erzincan, Amasya, Kastamonu, Adana, Mersin, Karaman,Karadeniz, Çepni’ler, Karabük, Ankara, Bolu, Bursa, Balıkesir, İzmir, Ege , Kütahya, İstanbul ve daha birçok şehrimizde yerleşimler var. İstanbul, Ankara, Amasya, Mersin destekleriyle öncü olabilir. Vazgeçmek olmamalı, Her Köseler’linin çifte sorumluluğu vardır.Köseler deyince çeşitli nedenlerle kısaltılmış, uzatılmış isimlerin tümünü aynı görüyorum. Kös,Köse, Kösreli gibi…
      Başarılar diler, İçten Sevgi ve saygılarımı sunarım.

      • kösehalil dedi ki:

        aynen ülkenin heryyerinde köseler köse kösoglu köseoglu olduğu gibi suriye iran ırak Kafkaslar balkanlar gibi bir cok ülkelerdede bu aşiretin mensupları var..bu dernek kuruluşunda bizzat bulundum ve sivasdan katıldım,,ilgili olan herkese acıkdır bilgi paylaşımı yapılırsa daha anlamlı olur

Turgut Çakır için bir cevap yazın Cevabı iptal et